bugün
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- icardi190528
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- anın görüntüsü14
- yazarların ruh hali10
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- iğrenç bir his tarif et29
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız13
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- ben bu davanın savcısıyım9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- 1 mayıs8
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- ahirette sorulacak ilk soru9
- en yaşlı özelliğiniz13
- memesi küçük olmak16
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür9
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
entry'ler (1018)
Şu hayattaki merak ettiğim olaylardan biri. Bilimsel konular daha çok ilgimi çekiyor; Ama savaş teknolojileri de merak uyandırıyor. Sonuçta o da bir teknoloji. iyi amaçlar için kullanıldığı zaman o da dünyaya faydalı. O yüzden birazcık merak ediyor insan.
Molahiyya (Kıbrıs Mutfağından.)
Ama aslında tüm bitkilerin yemeği lezzetli bence.
Ama aslında tüm bitkilerin yemeği lezzetli bence.
Güne Erdoğan'ı görerek başlamaktır.
Gece uyumadım. buradaki karakolda olaylar oldu. Sabah saat 05.00 sularında bir gürültü duydum; Balkona çıktım; Bir çekici gelmiş karakola. Araba çekiyor; Askerler toplanmış. Çekicinin arabayı nasıl aldığını biraz seyrettim; Ardından uyumaya gittim. Rüyamda Erdoğan bizi bir yere götürecekmiş; Bizi onun helikopterinin önünde bekletiyorlar. Sonra görevli "Erdoğan gelmez; Öylesine geleceğini söylemişti." Diyor.
Ben de diyorum ki "Ben çağırırsam gelir." Ve gidiyorum Erdoğan'ın yanına. Bahçede torunuyla oynuyor. Önce biraz seviyorum torununu. Sonra Erdoğan'a diyorum ki "helikopter kalkacak, hadi gel." Sonra da elini tutuyorum ve helikopterin yanına getiriyorum. "Bakın, getirdim Erdoğan'ı. O da geliyor." Diyorum. Ve pilot bize tarak dağıtıyor (böyle başa böyle tarak mı demek istedi, neden tarak dağıttı; anlamadım.) Sonra "Hadi gidelim." Diyorum. Ardından helikoptere biniyoruz. Sonra nasıl oluyorsa, birden uçağa dönüşüyor. Ama karayolundan giden bir uçak. Ayrıca otobüs şeklinde. Camları siyah film kaplı. Trafikte çok hızlı gidiyor. Sonra yolculardan bir tanesi lavaboya gitmek istiyor. Ben de ona izin vermiyorum. "şu an ayağa kalkmak için uygun değil; Yerinizde oturmaya devam edin; Anons yapılınca kalkabilirsiniz." Diyorum. (Neden öyle diyorsam, Sanki otobüs türbülans yapacak haha.)
Zaten Geç ve kısa uyudum ve ilginçliklerle dolu olan bu rüyayı gördüm. Akpli olmadığım halde rüyamda Erdoğan'ı neden görüyorum; Bir de mutlu bir rüyaydı. Acaba bu rüya, benim akpli olmam için bir işaret miydi?
Gece uyumadım. buradaki karakolda olaylar oldu. Sabah saat 05.00 sularında bir gürültü duydum; Balkona çıktım; Bir çekici gelmiş karakola. Araba çekiyor; Askerler toplanmış. Çekicinin arabayı nasıl aldığını biraz seyrettim; Ardından uyumaya gittim. Rüyamda Erdoğan bizi bir yere götürecekmiş; Bizi onun helikopterinin önünde bekletiyorlar. Sonra görevli "Erdoğan gelmez; Öylesine geleceğini söylemişti." Diyor.
Ben de diyorum ki "Ben çağırırsam gelir." Ve gidiyorum Erdoğan'ın yanına. Bahçede torunuyla oynuyor. Önce biraz seviyorum torununu. Sonra Erdoğan'a diyorum ki "helikopter kalkacak, hadi gel." Sonra da elini tutuyorum ve helikopterin yanına getiriyorum. "Bakın, getirdim Erdoğan'ı. O da geliyor." Diyorum. Ve pilot bize tarak dağıtıyor (böyle başa böyle tarak mı demek istedi, neden tarak dağıttı; anlamadım.) Sonra "Hadi gidelim." Diyorum. Ardından helikoptere biniyoruz. Sonra nasıl oluyorsa, birden uçağa dönüşüyor. Ama karayolundan giden bir uçak. Ayrıca otobüs şeklinde. Camları siyah film kaplı. Trafikte çok hızlı gidiyor. Sonra yolculardan bir tanesi lavaboya gitmek istiyor. Ben de ona izin vermiyorum. "şu an ayağa kalkmak için uygun değil; Yerinizde oturmaya devam edin; Anons yapılınca kalkabilirsiniz." Diyorum. (Neden öyle diyorsam, Sanki otobüs türbülans yapacak haha.)
Zaten Geç ve kısa uyudum ve ilginçliklerle dolu olan bu rüyayı gördüm. Akpli olmadığım halde rüyamda Erdoğan'ı neden görüyorum; Bir de mutlu bir rüyaydı. Acaba bu rüya, benim akpli olmam için bir işaret miydi?
Askerlerinin kıyafetinde mücahit arması bulunan cumhuriyet. Tören kıyafetinde bordo; Kamuflajda kırmızı arması var. Çok güzel. Ben çok beğendim. Yakından görüntüsü muhteşem:
görsel
görsel
Ayvalık'a izmir'deki Hava Limanı'ndan daha yakın olan (40 dk uzaklıktaki) terminaldir. Balıkesir'in Edremit ilçesindedir. Küçük olduğu için çok yolcu olmaz ve check-in işlemleri kolayca biter. Kardeşimin yemin töreni için istanbul, Tuzla'ya giderken Edremit'i tercih ettim bu yüzden. Check-in işlemi çabuk bitse de uçak rötar yapınca beklemekten sıkılırsanız, bir sürü fotoğraf çekilmek kaçınılmaz olur.
görsel
görsel
görsel
görsel
Neyse ki rötara rağmen güzel bir yolcuktu.
Kısaca Edremit terminali de güzel; Ama bekleme salonundan direkt uçağın içine giden kapalı platformu olduğu için en sevdiğim terminal izmir ADB tabi ki. Fakat izmir uzak geliyorsa, en iyi seçenek Edremit.
görsel
görsel
görsel
görsel
Neyse ki rötara rağmen güzel bir yolcuktu.
Kısaca Edremit terminali de güzel; Ama bekleme salonundan direkt uçağın içine giden kapalı platformu olduğu için en sevdiğim terminal izmir ADB tabi ki. Fakat izmir uzak geliyorsa, en iyi seçenek Edremit.
Mikroskop. ilkokulda ilk mikroskop kullanma deneyiminden sonra mikroskop istemiştim ve satıcı, anneme demişti ki: "Mikropları görürse etkilenebilir; yemek yemeyebilir; Çocuklara mikroskop önermiyoruz o yüzden."
Annem de zaten yemek yemiyorum; mikroskop kullanırsam hiç yemem diye almamıştı. Onun yerine dürbün ve büyüteç almıştı. Kardeşim de oyuncak telsiz istemişti ve annem almıştı. Pilli ve kamuflaj desenliydi. Hatta birgün kardeşim ve ben o telsizle epey işler karıştırmıştık. Evin yanındaki karakolun telsizine girmişti; tuşa basılarak konuşuluyordu; Elini tuştan çekince de karşı tarafı dinliyorduk. Karşı tarafla konuşmuştuk ve bizi büyük insan sanmışlardı. O gün askerler evin etrafında dolaşıp durmuştu; Balkonlara baktılar sürekli. Annem de "Bir şey mi oldu acaba, askerler niye dolaşıyor" demişti. Biz de kardeşimle sandalyenin altına saklanıp seyretmiştik.
Böylece çok heves ettiğim mikroskobun yerini oyuncak telsizle doldurmuştum.
Annem de zaten yemek yemiyorum; mikroskop kullanırsam hiç yemem diye almamıştı. Onun yerine dürbün ve büyüteç almıştı. Kardeşim de oyuncak telsiz istemişti ve annem almıştı. Pilli ve kamuflaj desenliydi. Hatta birgün kardeşim ve ben o telsizle epey işler karıştırmıştık. Evin yanındaki karakolun telsizine girmişti; tuşa basılarak konuşuluyordu; Elini tuştan çekince de karşı tarafı dinliyorduk. Karşı tarafla konuşmuştuk ve bizi büyük insan sanmışlardı. O gün askerler evin etrafında dolaşıp durmuştu; Balkonlara baktılar sürekli. Annem de "Bir şey mi oldu acaba, askerler niye dolaşıyor" demişti. Biz de kardeşimle sandalyenin altına saklanıp seyretmiştik.
Böylece çok heves ettiğim mikroskobun yerini oyuncak telsizle doldurmuştum.
görsel
Öğrencilerini unutmayan ve böyle güzel mesajlar gönderen okul. Öğrencilerini ve personellerini seven çok çalışkan nazik bir rektöre sahiptir.
Beni unutmadığın için teşekkür ederim Ege Üniversitesi. Çok güzel bir okulsun.
Öğrencilerini unutmayan ve böyle güzel mesajlar gönderen okul. Öğrencilerini ve personellerini seven çok çalışkan nazik bir rektöre sahiptir.
Beni unutmadığın için teşekkür ederim Ege Üniversitesi. Çok güzel bir okulsun.
16 Ağustos'ta asteğmen adaylarının Yemin Töreninin gerçekleştiği okul.
görsel
Çok beğendim, her yerinde ağaçlar var. Ben istanbul'un böyle yeşil alanları olduğunu bilmiyordum; Her yeri beton oldu sanıyordum. Ama Tuzla Piyade Okulu bahçesinde incir ağaçları var, çam ağaçları var. Bir sürü ağaç dolu, her taraf yemyeşil, çok güzel.
Bir de nizamiyeden girdikten sonra ziyaretçi alanına giden yoldaki tahta köprünün orada "Ben piyadeyim, muharebe meydanının kralıyım." Yazısını da gördüm.
Törenden sonra tatil olduğu için kardeşimle birlikte geldik.
Askerliği merak ettiğimden dolayı kardeşime sık sık sorular soruyorum; O da anlatıyor. Çok beğendim, çok güzel bir şeymiş.
Kardeşimi ve tüm askerleri Allah korusun.
görsel
Çok beğendim, her yerinde ağaçlar var. Ben istanbul'un böyle yeşil alanları olduğunu bilmiyordum; Her yeri beton oldu sanıyordum. Ama Tuzla Piyade Okulu bahçesinde incir ağaçları var, çam ağaçları var. Bir sürü ağaç dolu, her taraf yemyeşil, çok güzel.
Bir de nizamiyeden girdikten sonra ziyaretçi alanına giden yoldaki tahta köprünün orada "Ben piyadeyim, muharebe meydanının kralıyım." Yazısını da gördüm.
Törenden sonra tatil olduğu için kardeşimle birlikte geldik.
Askerliği merak ettiğimden dolayı kardeşime sık sık sorular soruyorum; O da anlatıyor. Çok beğendim, çok güzel bir şeymiş.
Kardeşimi ve tüm askerleri Allah korusun.
Kktc'de düzenlenen yedek subaylık sınavını kazanan ve sınıfı piyade olan KKTC vatandaşı asteğmen adaylarının da eğitim aldıkları ilim irfan yuvası. Kardeşimin de uzun bir sınav sürecinden sonra eğitim için bulunduğu ve memnun kaldığı okul. Yemeklerini bile beğenmiş. Şimdi de yeni koğuşları yapılıyormuş.
Ama gerçekten BESYO sınavına hazırlanır gibi asteğmenlik sınavına hazırlandı. Askere alınmadan önceki süreçte, daha Türkiye'deyken kardeşim koşarken, şınav çekerken ben de gidip egzersiz yapıyordum; Gördüm nasıl ağır bir spor programı uyguladığını.
Bu çalışmasından sonra Dakikada 50 mekik, 50 şınav, 5 barfiks, uzun bir koşu ve çeşitli aşamalardan oluşan fiziki yeterlilik sınavına girdi; öncesinde yazılı sınava girdi. Yazılıda barajı geçmesi önemli; Çünkü orada Türkiye'deki gibi değil; Yazılıda elenen çok oluyor.
Daha askere alınmadan başladı koşturma süreci. Mart ayından beri yoklama ve sınav için o kadar çok KKTC- Türkiye arası yolculuk yaptı ki, sınav süreci boyunca da yaklaşık 1 ay KKTC'de yurtta kaldı. Tekrar Türkiye'ye geldi ve temmuzda tekrar kktc'ye gitti; Oradan da eğitim için tekrar Türkiye'ye geldi. Şimdi yemin töreninden sonra 9 gün bayram izni olacak; Ardından eğitim ve eğitim sonunda tekrar KKTC'ye gidecek.
BESYO'yu bile yaşadığı şehirde okuyan kardeşim, hayatı boyunca yapmadığı kadar yolculuk yaptı askerlik için. Ama bence değer. Çünkü insanın kondisyonu güçleniyor. Bir de gidiyorsunuz, silahla ateş edebiliyorsunuz askerlikte. Bunlar herkesin deneyimlemek isteyeceği şeyler. O yüzden kızlara da biraz askerlik olmalı bence.
Ama gerçekten BESYO sınavına hazırlanır gibi asteğmenlik sınavına hazırlandı. Askere alınmadan önceki süreçte, daha Türkiye'deyken kardeşim koşarken, şınav çekerken ben de gidip egzersiz yapıyordum; Gördüm nasıl ağır bir spor programı uyguladığını.
Bu çalışmasından sonra Dakikada 50 mekik, 50 şınav, 5 barfiks, uzun bir koşu ve çeşitli aşamalardan oluşan fiziki yeterlilik sınavına girdi; öncesinde yazılı sınava girdi. Yazılıda barajı geçmesi önemli; Çünkü orada Türkiye'deki gibi değil; Yazılıda elenen çok oluyor.
Daha askere alınmadan başladı koşturma süreci. Mart ayından beri yoklama ve sınav için o kadar çok KKTC- Türkiye arası yolculuk yaptı ki, sınav süreci boyunca da yaklaşık 1 ay KKTC'de yurtta kaldı. Tekrar Türkiye'ye geldi ve temmuzda tekrar kktc'ye gitti; Oradan da eğitim için tekrar Türkiye'ye geldi. Şimdi yemin töreninden sonra 9 gün bayram izni olacak; Ardından eğitim ve eğitim sonunda tekrar KKTC'ye gidecek.
BESYO'yu bile yaşadığı şehirde okuyan kardeşim, hayatı boyunca yapmadığı kadar yolculuk yaptı askerlik için. Ama bence değer. Çünkü insanın kondisyonu güçleniyor. Bir de gidiyorsunuz, silahla ateş edebiliyorsunuz askerlikte. Bunlar herkesin deneyimlemek isteyeceği şeyler. O yüzden kızlara da biraz askerlik olmalı bence.
Düşmana ilk bombayı kendi ellerimle atacağım savaştır.
Uyumadan önce uyku hormonu salgısını arttırmak amacıyla ışığı kapattıktan sonra kasları rahatlatmak için yoga yapmak ve o anda sizi gören annenin "avuç içlerinden ve ayaklarının altından elektrik gibi mavi ışıklar çıkıyor." Demesi sonucu fark edilen ışıklardır.
Yogadan sonra uyumaya gittiğimde, üzerimi örtmek için örtüye dokunduğum zaman da parmak uçlarımdan elektrik gibi ışıklar ve kıvılcımlar çıkıyor. Bunu ilk fark ettiğim zaman epey korkmuştum; Ama artık alıştım. Vücudumdan neden mavi kıvılcımlar ve ışıklar çıktığını bilmiyorum; Ama yoga yaptığım zamanlar bunun olduğunu ve bir enerjinin açığa çıktığını fark ediyorum. Şimdi sadece ışık çıkıyor. Canım acımıyor. Ama bazen duvara dokunduğum zaman "çat çot" elektrik çarpıyor. Elektrik kaçağı mı var diye başkaları aynı yere dokunuyor ve onlara bir şey olmuyor.
Sadece duvara değil, birine de tokalaşmak için dokunduğumda elektrik çarpması gibi çat çot ses çıkıyor ve karşımdaki insan da elektrik çarptığını ve elinin acıdığını söylüyor.
Yoga yaptığım için elektrik mi kaçırıyorum; ne oluyor bilmiyorum. Neden benden mavi ışıklı elektrikler çıkıyor ve neden benden insanlara elektrik çarpıyor; Bunun bilimsel açıklaması ne olabilir? Hadi atayizler, bunu da açıklayın...
Yogadan sonra uyumaya gittiğimde, üzerimi örtmek için örtüye dokunduğum zaman da parmak uçlarımdan elektrik gibi ışıklar ve kıvılcımlar çıkıyor. Bunu ilk fark ettiğim zaman epey korkmuştum; Ama artık alıştım. Vücudumdan neden mavi kıvılcımlar ve ışıklar çıktığını bilmiyorum; Ama yoga yaptığım zamanlar bunun olduğunu ve bir enerjinin açığa çıktığını fark ediyorum. Şimdi sadece ışık çıkıyor. Canım acımıyor. Ama bazen duvara dokunduğum zaman "çat çot" elektrik çarpıyor. Elektrik kaçağı mı var diye başkaları aynı yere dokunuyor ve onlara bir şey olmuyor.
Sadece duvara değil, birine de tokalaşmak için dokunduğumda elektrik çarpması gibi çat çot ses çıkıyor ve karşımdaki insan da elektrik çarptığını ve elinin acıdığını söylüyor.
Yoga yaptığım için elektrik mi kaçırıyorum; ne oluyor bilmiyorum. Neden benden mavi ışıklı elektrikler çıkıyor ve neden benden insanlara elektrik çarpıyor; Bunun bilimsel açıklaması ne olabilir? Hadi atayizler, bunu da açıklayın...
Rum Politis gazetesidir. Rumların gazetesi bile Kıbrıslı Türkleri katlettiğini kabul ediyor; Ama hala Rumlarla birleşmek isteyen ve "Rumlarla barış içinde yaşayabileceğini" sanan hayalperest vatandaşlarımız var. Umarım Rumların gazetesinin bu itirafından sonra bazı gerçekleri idrak ederler. Rumlarla birleşmeyi ve birlikte yaşamayı çok isteyen vatandaşlar varsa, Güney'e Rum tarafına yerleşebilir. Yalnız Güney'de dikkatli olsunlar; Rumların saldırılarına kurban gitmesinler.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
Giyinip denize gitmek. Uyandıktan sonra da denize gidiyorum zaten. Buz gibi soğuk oluyor ve ilk anda soğuktan vücudunun uyuştuğunu hissediyor insan. Ama yüzdükçe, suda hareket ettikçe alışılıyor. Sonra ferahlık hissi geliyor. Sudan çıkınca eller falan buz gibi oluyor; Ama Güneş'in altında durunca Güneş ışınları ısıtıyor. Çok güzel oluyor. Sanırım bu hisse bağımlıyım. Bu yüzden her uyandığımda aklımdan geçen ilk iş, denize gitmek oluyor.
Olmayan örgüttür. Çünkü teröristler genelde Atatürk düşmanları arasından çıkar. Atatürk'ü seven bir terörist göremezsiniz; Ama Atatürk düşmanı terörist çok görürsünüz.
Yıllarca Atatürkçüleri tehdit olarak görenler, en büyük darbeyi Atatürk düşmanlarından yemedi mi?
Şu, apaçık bir gerçek: Atatürkçülerden terörist çıkmaz.
Bunu anlayamadınız mı daha?
Atatürkçülere yıllarca "kafir" Dediler, "gavur" dediler; Ama bütün hainler Atatürk düşmanlarından çıktı.
Görün artık bu gerçeği. Anlayın.
Yıllarca Atatürkçüleri tehdit olarak görenler, en büyük darbeyi Atatürk düşmanlarından yemedi mi?
Şu, apaçık bir gerçek: Atatürkçülerden terörist çıkmaz.
Bunu anlayamadınız mı daha?
Atatürkçülere yıllarca "kafir" Dediler, "gavur" dediler; Ama bütün hainler Atatürk düşmanlarından çıktı.
Görün artık bu gerçeği. Anlayın.
Katılmadığım önerme. Hiçbir şey "cehalet" kadar zararlı olamaz çünkü. Zeka yüksekliği veya düşüklüğü pek zarar vermez; Ama empati azlığı, merhamet azlığı ve cahillik tüm insanlığa ciddi ölçüde zarar verir.
Dahil olmadığım gruptur. Çünkü kızlar bedelli askerlik yapamıyormuş. Erkeklere var; Ama kızlara yok. Ayrımcılığı görüyorsunuz işte.
Edit: şaka yapıyorum tabi ki. Bedelli olsa da hiçbir kız bedelli yapmaz; Çünkü askerliği erkeklerden daha çok merak ediyoruz biz. Sırf askerliğin nasıl bir şey olduğunu merak ettiği için bile askerlik yapacak o kadar çok kız var ki, kendimden biliyorum.
Edit: şaka yapıyorum tabi ki. Bedelli olsa da hiçbir kız bedelli yapmaz; Çünkü askerliği erkeklerden daha çok merak ediyoruz biz. Sırf askerliğin nasıl bir şey olduğunu merak ettiği için bile askerlik yapacak o kadar çok kız var ki, kendimden biliyorum.
Gerçekçi tespitler yapmak gerekirse, benim kadar iyi kullananına rastlamadığım dil. Bir de tonlarca eğitim alıp diksiyon kurslarına gidiyorlar; Ama yine de benim kadar dile hakim olabilenine rastlamadım. Her şeyin başı eğitim; Ama diksiyon eğitimi aldığı halde vasatın altında bir diksiyon ile program sunan spikerlerden de anlaşıldığı gibi, bazı beceriler eğitim veya kurs ile de kazanılamıyor. Yoksa diksiyon eğitimi aldığı halde, diksiyonları vasatın altında olan bu kadar çok spiker görmezdik.
Zuckerberg'in ismini bile doğru telaffuz edemeyenleri spiker yapanların kim olduğunu çok merak ediyorum. "Zuckerberg" yabancı bir sözcük olduğu için yanlış telaffuz etmeleri bir nebze kabul edilebilir; Ama Türkçe sözcükleri bile doğru telaffuz edemeyenler nasıl spiker olabiliyor? Türkçe bilmeyenler mi seçiyor onları? Türkçe bilen biri, dil konusunda bu kadar vasat seviyede olanları nasıl seçer; insan gerçekten hayret ediyor!
Eğitim şart; Ama yetenek gerektiren konularda da 'yeteneğe' göre değerlendirme yapmak şart. Yeteneği olmayanlara ne kadar diksiyon eğitimi verilse de olmuyor. Ortalık böyle vasat veya vasatın altında diksiyona sahip spikerlerle doluyor.
Edit: Bu tespitimden dolayı ister "kendinibeğemiş" sansınlar ister başka bir şey. Benim yetenekli olduğum alanları yeteneksizler istila etmişken bu gerçekleri ifade etmek, en doğal hakkım.
Zuckerberg'in ismini bile doğru telaffuz edemeyenleri spiker yapanların kim olduğunu çok merak ediyorum. "Zuckerberg" yabancı bir sözcük olduğu için yanlış telaffuz etmeleri bir nebze kabul edilebilir; Ama Türkçe sözcükleri bile doğru telaffuz edemeyenler nasıl spiker olabiliyor? Türkçe bilmeyenler mi seçiyor onları? Türkçe bilen biri, dil konusunda bu kadar vasat seviyede olanları nasıl seçer; insan gerçekten hayret ediyor!
Eğitim şart; Ama yetenek gerektiren konularda da 'yeteneğe' göre değerlendirme yapmak şart. Yeteneği olmayanlara ne kadar diksiyon eğitimi verilse de olmuyor. Ortalık böyle vasat veya vasatın altında diksiyona sahip spikerlerle doluyor.
Edit: Bu tespitimden dolayı ister "kendinibeğemiş" sansınlar ister başka bir şey. Benim yetenekli olduğum alanları yeteneksizler istila etmişken bu gerçekleri ifade etmek, en doğal hakkım.
Türkçe kadar olmasa da güzel bir dil. Öğrenmek istediğim dillerden biri.
Edit: Evet, çok az biliyorum; Ama biraz bilmek, o dile tamamen hakim olduğum anlamına gelmiyor. O kadarını herkes bilebilir.
Edit: Evet, çok az biliyorum; Ama biraz bilmek, o dile tamamen hakim olduğum anlamına gelmiyor. O kadarını herkes bilebilir.
Olmayandır. Fakat bazı insanlar tüm zekasını tembelliğe harcıyor. Nasıl mı? Diyelim ki yapmak istemediği bir iş var ve o işi yapmamak için bahaneler üretmek amacıyla beynini çalıştırıyor. Başka bir işe bu kadar kafa yorsa Profesör olur; Ama zekasını tembellik için kullanıyor. Böyle insanlarla bir yere varabilir mi bu toplum?
Toplum olarak varlığımızı sürdürebilmemiz için çalışmalısınız. Bu, şart. iş mi bulamadınız? O zaman başka konular üzerinde çalışın; Var olan bir yeteneğinizi geliştirmek için çalışın. Yeter ki çalışın. Hepimizin bir yeteneği var. Hiçbir şey yapamıyorsak, ilgi alanlarımızı, yeteneklerimizi geliştirmek için çaba harcayabiliriz. Bu bile daha ileriye gitmek için çaba göstermektir. Çünkü
"ilerleyen birey = ilerleyen toplum" demektir.
Çalışın. Her gün, bir öncekinden daha iyi olmak için çalışın. Bildiklerinize her gün bir yenisini ekleyin. Siz de bu ilerlemenizden keyif alacaksınız.
Toplum olarak varlığımızı sürdürebilmemiz için çalışmalısınız. Bu, şart. iş mi bulamadınız? O zaman başka konular üzerinde çalışın; Var olan bir yeteneğinizi geliştirmek için çalışın. Yeter ki çalışın. Hepimizin bir yeteneği var. Hiçbir şey yapamıyorsak, ilgi alanlarımızı, yeteneklerimizi geliştirmek için çaba harcayabiliriz. Bu bile daha ileriye gitmek için çaba göstermektir. Çünkü
"ilerleyen birey = ilerleyen toplum" demektir.
Çalışın. Her gün, bir öncekinden daha iyi olmak için çalışın. Bildiklerinize her gün bir yenisini ekleyin. Siz de bu ilerlemenizden keyif alacaksınız.
internetten Youtube'den yeni yüzme teknikleri öğrendim ve denizde uyguladım. Hızımı ve kondisyonumu biraz daha arttırdım. Ama yeterli bulmuyorum. Çünkü bundan çok daha iyisini başarabilecek bir anatomik yapıya, fiziksel + zihinsel yeteneğe ve kapasiteye sahip olduğumun bilincindeyim.